Taro Ve Biricik Aşkı Capa

 Merhaba sevgili okuyucular. Bloğumun ilk şarkısı ve benim için de büyük bir anlama sahip olan ‘Taro ’yu sizlerle paylaşmadan önce hikayesinden bahsetmek istiyorum.

 Şarkımızın isminde de yer alan Taro ve sevgilisi Capa’nın hüzünlü hikayesi bu. Taro ve Capa birbirine aşık iki savaş fotoğrafçısıdır aslında. İlk tanınmaya başladıklarında 1936’da meydana gelen İspanyol İç Savaşında çektikleri fotoğraflarla ünlenmişlerdi. Hata bununla birlikte Taro ilk kadın savaş fotoğrafçısı unvanına da sahip olmuştu. Fakat Taro 1937’de meydana gelen Brunete Savaşında biricik aşkı Capa’dan önce ölmüştü. Capa ise daha sonra 1954’te Hindiçin savaşında hayata gözlerini yummuş ve sevdiğine kavuşmuştur. 

 Şarkıda geçen ve benim de ilk dinlediğimde anlamadığım birkaç sözü açıklayacak olursam bunlardan ilki 

‘’Çapa atlar cipten kayda almak için’’ 

aslında burada direkt çapanın savaş fotoğrafçılığına değinilmektedir. Bir başka sözde ise 

‘’ Keskin bir ışık parçalar uzuvları, paçavra gibi. Öyle yükseğe patlar ki çapa yapışıverir yere, mayın olmuş su dolu bir çukur uçsuz bucaksız mesafede, acımasızca. Uzakta, Sıhhıye'den, meslektaşlarından, dostlardan, rakiplerden ve düşmanlardan. Bacağından 5 metre uzakta, senden uzakta Taro.’’

 Savaştaki patlama anına değiniyor. Bacağının da meslektaşlarının da düşmanlarının da uzakta olduğunu söylüyor. Ilerleyen sözlerde Capa’nın ölümü ve Taro ya olan sevgisi anlatılıyor. 

Şarkının en güzel kısmı 

‘’ Gözlere sıkmayın, ben sıktım seni gözlerime’’ 

ise göze tutulmaması/sıkılmaması gereken kimyasal maddelerden uzak durulması gerektiğinin önemini söylüyor. Fakat 

‘’Ben sıktım seni gözlerime’’ 

ile Capa’nın aslında Taro’yu gözlerine sıkacak kadar sevdiğini, yani elinden zehir olsa içer sözü gibi Taro için zarar gelebilecek her şeyi göze aldığını, yapabileceğini anlıyoruz. Unutmayalım ki, Capa bir savaş fotoğrafçısı ve gözleri onun için çok önemli, sözlerdeki derin anlam da buradan geliyor.

 Alt-J anlatmaya devam ediyor şarkıda;

“3:10 pm,

Capa ölümü düşünüyor

Titriyor

Son sarsılmalar, son boğulmalar bunlar”

Capa uzaklaşıyor artık, kaybolmaya başlıyor. Son düşünceleri bu aklından geçen. Zihninde beliren son imgeler.

“Tüm renkler ve dertler griye bağlıyor”

Aynı bir fotoğrafın çekildiği anda olduğu gibi.

“Buruşmuş, ve noktalarla bezenmiş”

Eski bir fotoğrafta olduğu gibi. Eskiyor Capa.

“Sol el, vücudun kavrayamadığını kavrıyor.

Kamerasını tutuyor sol elinde Capa. Alt-J burada, aynı zamanda Capa’nın meşhur Falling Soldier fotoğrafına da atıfta bulunuyor. Sonra da Fransızca anons ediyor zaten:

“Le photographie est mort”

Fotoğrafçı öldü.

“3.1415, artık hayatta değilim amour

54’ün Mayıs’ında, çözülerek başladı ev yolculuğu”

3.1415 ile Alt-J, hem az önce söylediği saatin ilerlediğini işaret ediyor, (“saat 3:14, 3:15 gibi”), hem de Pi’nin ilk beş rakamını sayarak, bir kameranın merceğine daire şekli aracılığıyla atıfta bulunuyor. Hayatta değil artık Capa. Aşkına duyuyor bunu. Öteki hayatı, ölümden sonrasını “ev” olarak tanımlamasına sebep olan aşkına.

“Kapılar, kollarım gibi açık aşkım

Acısızım, büyük bir yakınlıkla

Capa’ya, Capa’ya, Capa karanlık hiçbir şeyden sonra

Bacağıyla kavuşuk tekrardan da 

Kavuşuk tekrardan Taro’yla”

Ve iki savaşta ölen, iki aşık fotoğrafçı, ölümden sonra buluşuyorlar.

Ne zaman dinlesem ağladığım bir şarkıdır bu da. Söz aramızda sevgilimin bana adadığı bir şarkıdır. belki de beni anlatan şey bu şarkıyı sevgilim sayesinde öğrenmemdir bilemiyorum .

Alt-J böylesine anlamlı bir gerçeği müziğe bense bu değerli müziği sizlere taşıdım. E gelin öyleyse bu duygusal parçayı bir de anlamını bilerek dinleyelim. Aşağıdaki bağlantıya tıklayarak şarkıya gidebilirsiniz

taro